İSTANBUL 10. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NA


DOSYA NO:2013/682 ESAS



DAVACI : MEHMET ERKAN KAYA (T.C. No:30022640816)


VEKİLİ :Av. Ali Tizik – Av. Buket Turan


DAVALI : 1- T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

2- T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI

3-TURİZM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI İSTANBUL KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ


KONU :Davalılar tarafından verilen cevap dilekçelerine karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.


CEVABA CEVAPLARIMIZ:

Davalılar tarafından yapılan usul ve esasa dair itirazları kabul etmiyor ve bunların reddini talep ediyoruz. Zira usule ve esasa dair yapılan itirazlar hukuki ve yasal değildir.

Yapılan savunmada 1/1000 ölçekli imar planının ciddi bir ihtiyaç olduğu beyan edilmekte ise de burada asıl hazırlanmış olan 1/1000 ölçekli imar planının üst ölçekli master ve 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırı oluşu idarenin hatalı eylemlerinden kaynaklanmaktadır. Savunmadaki plan aşamaları terminlerine hiçbir yerde itiraz edilmemiştir.

Zamanaşımına dair itirazlar ise yerinde değildir. Zira bu yönde idareye yapılan başvurular süresindedir. Süre açısından plan yanlışlarının düzeltilmesi için talep hakkımızı idareden istenmiş ve ancak bu talepler idarece cevapsız bırakılmıştır. İş bu planın bölgesel ihtiyaç olduğu savunulsa da bu planın bölgenin ihtiyacı için yapılmadığı tümü üzerinde çıkar amaçlı uygulamaların ve dönüşümlerin olduğu sadece planın tamamı değil planın üzerinde idari yargının iptal gerekçeleri ile ilgisi olmayan bir çalışmanın yapıldığı İ.B.B.Başkanlığı, Fatih Belediye Başkanlığı ve Kültür Turizm Başkanlığı ile bölgeyi kentsel dönüşüm kararı alan Bakanlar Kurulu Kararı ile Anayasal suç işlenmiş mülkiyet tasarruf hakkı yenilenme adına durdurulmuştur ve planlar tamamen siyasallaşmıştır, bakım onarım dahi verilmemektedir.

Fatih Belediye Başkanlığı kamu kurum ve kuruluşları ile parsel maliklerinin taleplerini değerlendirdiğini beyan etmekte ise de bu tamamen yalandır. Müvekkilin sahibi olduğu Fatih Belediyesi'nde 3 adet binasının olmasına karşın hiçbir tebligat ve bu planlara dair toplantı müvekkile gönderilmemiş ve bildirilmemiştir. Aksine halihazır haritalarda 2306 ada 74 parselde 3 katlı bina olmasına karşın bina yok hükmünde değerlendirilmiş komşu parseller de bina olmamasına karşın imar verilmiştir. Savunma ve dava konusunu bu husus teşkil etmektedir. Ancak davalıların hiçbiri bunlara değinmemektedir.


Davanın usul yönünden açılmadığı :

Davanın açılma amacı plan hükmüne itiraz 1/5000 ölçekli master planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planına aykırılığın düzeltilmesidir. İdare hatalı eylem yapmıştır. Anayasanın ve ilgili yasaların hükümlerine göre sorumludur. Üst ölçekli plan alt ölçekli plan uymak zorundadır.


Planın iptali ile hukuki güncel menfaatimin olmamasının savunulması otuz altı yıldır bu şehirde mimarlık hizmeti yapan biri olarak şehrin yok oluşuna seyirci kalmam düşünülemez özellikle kurulun plan üzerinde kendi arşiv taramasını yapmadan eski eserleri yeşil alana alması 5366-2863 sayılı yasayı koruması gerekirken bunu çiğnemesi ayrıca Cumhuriyet Savcılarının soruşturma görevi olup bu konuda sayın Mahkemenin dikkatini çekmek isterim.


Plandaki Durumu :

Fatih Belediye Başkanlığı plan yapımına ait esaslar yönetmenliği tanımlar başlığında yer alan 3.md 2.fıkra ile nazım imar planına yasalara uygun olarak hazırlandığı ayrıntılar içinde 1/1000 ölçekli planı raporlarıyla bir bütün olarak savunmakta 1/1000 ölçekli plan hazırlanırken 1/5000 ölçekli nazım imar planına uymak zorundadır denmektedir oysa yapılan planların uyulmadığı görülmektedir.

Koruma amaçlı imar planının 1/5000 ölçekte gösterilmeyenlerin 1/1000 ölçekte gösterileceği beyanı ile üst ölçekli plana aykırılıktan söz edilemez denmektedir.

Burada dava konusu olan 3 adet kurumdur. Bu planın yapım aşamasını tamamlamışlardır. 3194 sayılı yasaya 2863 sayılı yasa 5366 sayılı yasaya aykırı suç işlemişlerdir ve İstanbul'da kurul kararlarının siyasi erkin emri altında olduğu açıktır. Beyoğlu-Çamlıca-Karaköy-Sulukule vs. bizzat Başbakan Ben kurulu tanımıyorum demiş ve Taksim-Çamlıca-Karaköy imara açılmıştır. Yenikapı ise çanak çömlek için beklenildi denmiştir.

Dolayısı ile planda kurul kararlarının doğruluğu tartışmaya açıktır. Kurul bizatihi Tarihi Eserleri tahrip eden planları hukuka aykırı olarak onaylamıştır.

Koruma amaçlı imar planı hazırlanma tekniğini bilmediğim açıkça bahisle 1/5000 ölçekli nazım imar planında blok ölçüleri ile (maksimum) kütleleri zorlama olarak gösterilme eğiliminde olduğum bunun da düzensiz bir yapılaşmayı getireceği TAKS ve KAKS ile yapılaşmanın uygun olmayacağını beyan etmiş ve blokları savunmuştur.

Dosyasındaki imar planı özetlerinde açıklanan:


  1. Tüm dünyanın mimarisinin bir ekolu vardır KAKS ve TAKS'lar mimaride yaratıcılığın kendisidir. Blok mimaride zorlama iç mekanda plansızlığı doğurur ve kullanımda amacı zorlar.

  2. Kitleler 1/5000 ölçekli plan lejant notundaki ölçülere aykırı büyük yapılmış üst ölçekli plan hükümsüz bırakılmıştır.

  3. Kültür varlığı envanterinde var olan koruma kurulunca tescilli alanların korunduğu beyan edilmişse de sadece 2306 adada birçok eski eser yeşil alan yapılmıştır ve koruma kurulu bu planları imzalamıştır. Mülkiyet esası ve envantere dönük çalışma yapmamıştır. Bu süre açısından da yetersizdir. Konuyu yenileme hususu hukuksuz bir şekilde kuruluna bırakmıştır.


Eski eser olup planda yeşil alana ayrılan yerlerin ise park alanı içine alınmasında mevzuata aykırılık yoktur denmektedir. Bu durum tümüyle iptal sebebidir. Bu savunmayı yapan davalı vekili benim konudan bihaber olduğumu belirtmekle en büyük hatayı yapmaktadır. Bakanlıkta bu konuda özel eğitim almış İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesini bitirmiş 13 yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışmış, belediyeler birliğini kurmuş ve 2 dönem otelciler odası 2. başkanlığını yapmış 37 yıldır mimari konusunda çalışan biri için konudan bihaber denmesi ayrıca taktirinize sunulur. Davalı kendini savunmadan önce yapmış olduğu savunmaların hukuki açıdan nedeni kanun açısından mülkiyet ve tasarruf haklarının ihlali karşısında kurulun almış olduğu yanlış kararı uygunmuş diye savunma yapması tüm yasalara aykırıdır.

Yarımadada yeşil alanların yetersiz olduğu 1/1000 ölçekli imar planında 228.67 hektar olarak belirlendiği kişi başına 10m2 yeşil alanın olması gerektiği 2306 ada 74 parsel yönünden planın iptalinin istendiği ancak ilgisi olmayan hukuki açıdan menfaatini ilgilendirmeyen hususlarda yorumlar yaptığı vs. planın tümü üzerinde yazılmış makaleye benzetmektedir. Plan konusunda kişisel hakkım kullanılmıştır.

Davalı vekiline sormak gerek istiklal savaşına gidenlerin ne menfaatleri vardı ölüme koşarken ölüm yanlarındayken.

  1. Yeşil alan ihtiyacı olan davalı vekili bir bölgede dava dosyasında sadece planların %20'sinde araştırmaya başlamış 800 adet yeşil alan olan parseller neden imara açılmıştır.

  2. 2306 ada 71-72-73 parseller boşken yeşil alan iken neden imara açılmıştır.

  3. Sur tecrit alanları yeşil alanlar neden imara açılmıştır.

  4. TAKS-KAKS'lar neden bloklanarak iki katı yapı alanı oluşturulmuştur.

  5. TAKS-KAKS'ların neden kaldırıldığı, Nazım imar planı lejantına aykırı İBB Fatih Belediye Başkanlığı Anıtlar Yüksek kurulu neden blok ölçülerine uygun plan yapmadığı, blok ölçülerinin büyüdüğü açıktır.

  6. Eski eser olmayan yerlerin korunmasına gerek yoktur diyen savunma olmayan binaları niye yapı alanına almasını ve bunu savunulması düşünülemez.

  7. Kentsel dönüşüm alanına sur tecrit alanlarının imza açılması savunulamaz.



Fatih Belediye Başkanlığı'nın yapmış olduğu savunmada AY 35.mdsini derkenarla mülkiyet hakkını savunurken kamu yararından bahisle yasanın ruhuna uygunluğu adil denge bozulmamıştır denmektedir. Bu plan kamu yararı açısından tam bir çıkmazdır.

Fatih Belediye Başkanlığı'nca yapılan savunmada daha önce dosyasına konulmuş olan belgeler ışığında Sayın Mahkeme'nin, planın ısmarlama olduğunun bilinmesi gerekir. Zira;

  1. Son 5 yıl içinde mülkiyetlerdeki sahip değişiminin tespiti. Özellikle kentsel dönüşüm alanları ile ilgili yoğunluk oluşturmaktadır.

  2. Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan tescilli eski eser envanterinin planda korunup korunmadığı belli değir ve açıklanmamıştır.

  3. Kentsel dönüşüm ve yenilenme alanları ile ilgili ihale yapılıp yapılmadığının tespiti gerekir.

  4. Mimarlar Odası'ndaki plan itiraz hükümlerinin dosyaya belge delili olarak sunulmasını talep ediyoruz.

  5. Yapılan planın bir plan tadili gibi tasarlandığının dikkate alınmasını,

  6. Bu planın beraberinde getireceği kentsel kültürel ve yaşam dokusunu yok edeceğinin görülmesi gerekir.

  7. 10 yıl içinde mevcut yapıların 1/5000 ölçekli plana uygulamaya uygun hale getirileceğinin görülmesi gerektiğini bu da yeni plan tadilleri ile karşılanacağı 10 yıl içinde İ.B.B. Başkanlığı'nca 17000 plan tadilinin yapıldığının tespit edilmesi gerekir.

  8. İstanbul Suriçi kayıp şehir olacağının görülmesini planın kime hizmet ettiğinin belirlenmesi gerektirdiği ve yerleşik halka hizmet etmeyeceğinin görülmesini talep ediyoruz.

  9. 5 adet mescit alanının ticari alana alınmış olmasını veya gurubun amacına dönük planlama yapıldığı Sulukule Beyoğlu, kentsel dönüşümde hiçbir yerleşik halka yer verilmemiştir.


Benim açmış olduğum dava plana itiraz olmadığı alt ölçekli planın üst ölçekli plana uygunluğunun yasal zorunluluk olduğu ve düzeltime talebi olup tarafıma yapılan bu haksızlığın daha bir çok kişiye yapıldığının görülmesini, konunun uzmanı olmamdan dolayı bu yanlışlığın sadece tarafıma yapılıp yapılmadığı, derinlemesine yapılmış araştırmalar sonucu yapılan planın;

  1. Birçok yönüyle eski eserleri yeşil alan olarak gösterdiği

  2. Alt ölçekli planın üst ölçekli plana uymadığı

  3. Master planına aykırılığı

  4. 5 yıl mülkiyet değişimi ile ilgili talebime karşılık tarafıma bilgi verildiği belirtilmekte ise de tarafıma hiçbir bilgi ve belge gönderilmediği ve verilmediğine ilişkin dava konusu yapılarak iptalinin istenmesidir.



Savunma 1/1000 ölçekli plan 1/5000 ölçekli plana uygun hazırlanmış denmektedir. Plan bütünü ele alındığında bu planın hiçbir hukuki dayanağının olmadığı planın bir hizmet karşılığı üretildiği açıktır. Bu nedenle son 5 yıllık mülkiyet değişiminin temini zorunludur.


Kültür ve Turizm Bakanlığı ise yapmış olduğu savunmasında hukuki dayanaktan yoksundur denmektedir ve 02.12.2012 gün ve 81 sayılı kararı ile onaylanan imar planından bahsetmekte ise de 2306 ada 74 parsel yenilenme alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onaylı tarihi 02.10.2012 denmektedir. Kurulun 02.10.2012 gün 81 sayılı kararı ile uygun bulunmuştur denmektedir, uygulamanın özünden bahsetmemektedir. Oysa bu savunmaların hiçbir anlamı olmadığı gibi hiçbir hukuki yönü de yoktur.

2306 40-75-76 parsellerdeki eski eser taşınmazların 1/5000 ölçekli planda yüksek yoğunluk 1/1000 ölçekli planda ise park ve dinlenmede kaldığı belirtilmiş ve dava dilekçesinde öne sürülen iddialarla ilgili somut bir dayanağın olmadığı iddiaların delillerle ispatlanmadığı varsayımları üzerinde durulduğu vs. herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı yenilenme alanları ile ilgili bilgi akışı sağlanmakta ve 2863 sayılı yasa ve 5366 sayılı yasaya uygunluğu belirtilmektedir.


Ancak, koruma içerikli imar planının ;


  1. Plan üzerindeki genel görüşlerimiz alt ve üst ölçekli planların uyumsuzluğu,

  2. Eski eserlerin envanterel olarak işlenmediği,

  3. 1/5000 ölçekli lejanta aykırı blok konulduğu,

  4. Yeşil alanların imara açıldığı,

  5. Mevcut binaların yeşil alanlara aykırılığı,

  6. Plan bütünlüğü üzerinden görüş belirtmemin bir makale tarzında hazırlandığı taraf olamayacağımı ima etmesi ve konuyu bilmediğimi sunması (işim plan ve planlama İ.B.B.'sinde 13 yıl çalışma 36 yıldır mimar olarak çalışmakta kurul dahil birçok kuruluşla bu konularda mücadele etmekteyim)

  7. Sur tecrit alanlarında yenilenme ve kentsel dönüşüm adı altında yeni imar alanları oluşturulması,

  8. Ayvansaray ve Balat bölgesinde yenilenme alanlarında eski eserlerin göz ardı edilmesi, özellikle Ayvansaray'ın mülkiyetinin son beş yılda el değiştirilmesi,

  9. Yapılan plan yerleşik halkın değil yeni bir kent sakinlerine hizmet için yapıldığının açıkça görülmüştür. Sayın mahkemenizde açtığımız dava ile bunların önüne geçmek istiyoruz.

  10. Bu planla Anayasal hak olan mülkiyetin doğrudan bakanlar kurulu kararı ile yasaklara aykırı kendilerince yasal özelleştirmeden başka hiçbir hüküm ifade etmemektedir. Karşı tarafında kim olduğu mülkiyet araştırılması 2023'te ortaya çıkacaktır.

  11. Hak Anayasasına yönelme nedenim yapılan planların kamu yararı taşımadığı belli bir amaca hizmet ettiği gizliliği ve aleni yapılmadığı, yapım aşamasında plan yapım bölümünün plan askı süresine kadar kapalı kaldığı,

  12. 2306 adada master ve nazım imar planına aykırılık uyumsuzluğunun plan ciddiyetini yok etmiştir. Özellikle benimle ilgili olan 2306 adada arsa olan 71-72-73 parsellerin imara açılması şahsıma ait binanın yeşil alan olması bunu plan bütünlüğüne mal etmekle savunması içinse yanlarındaki 75-76-77 vs. binaların eski eser olmalarına rağmen yeşil alana alınması ve idarenin bu hatasını plan bütünlüğüne uygundur savunması,

  13. Yeşil alan azlığından bahisle bin civarında yeşil alan olan yerleri imara açması ve bunu savunmasında plan bütünlüğü olarak sunması TAKS ve KAKS'larını ortadan kaldırarak yoğunluğu arttırmasını ise getirilen blokların daha düzenli bir yapı olacağını savunması yani 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki blok ölçülerine aykırı yapı alanları oluşturmasına yönelik savunmalar olduğu düşüncesindeyiz.



Bu tutarsızlığı görmeden açılmış olan davanın yetki şekil sebep konu ve maksat yönünden reddi gerekir denmekte ancak yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönünden açılmış olan dava konusu itibarıyla planın iptali gerekir. Özellikle dava savunucusu konuyu bilmediğim beyanıyla savunmaya başlamakla ilk hatayı yapmıştır. Davanın bir bütün olarak ele alınması gerekir. Çünkü sadece 2306 ada 74 parselle ilgili hataların olmadığı plan bütününü içinde savunmanın çıkmazıdır. Bu bakımdan savunmaların reddi ile davamızın kabulüne karar verilmesi gerekir.


Davaya sunacağımız yenilenme alanları, kentsel dönüşüm alanları ve bu alanlarla ilgili belediyelerin çalışmalarının belirlenmesine dönük yapılan planların yasal olmadığı kamu yararı ve 2306 ada 74 parselle ilgili plan hükmünün iptalini arz ederim.



Sonuç : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere ve sayın mahkemenizin dikkate alacağı nedenlerle davalıların savunmalarının reddine davamızın kabulüne karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz. 07.06.2013


Davacı Vekili

Av. Ali Tizik